Dergimizde sayın hekimlerimizin de görüşlerine yaptığımız röportajlar ile yer veriyoruz. İlk sayımızın konuğu Eskişehir Osmangazi Üniversitesi KBB Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Odyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Armağan İncesulu.
Merhaba hocam, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Uzun yıllardır işitme engellilerle çalışıyorum. Bu konuda Amerika Birleşik Devletleri’nin Boston şehrinde Harvard Medical School’da araştırmalarım oldu. Bunun yanında Avrupa, Kanada ve Avustralya’da farklı merkezlerde konu ile ilgili deneyimlerimi arttırmak için bulundum. Daha önce görev yaptığım Sosyal Sigortalar Kurumu Dışkapı Eğitim Araştırma Hastanesi’nde (Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesi) yeni doğandan yetişkinlere kadar işitme kayıplı hastaların teşhis ve tedavileriyle ilgilendim. 10 yıldır görev yaptığım Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde de bu çalışmalara devam etmekteyim.
İşitme kaybı ve çözümleri hakkındaki düşünceleriniz nedir?
İşitme kayıpları her yaşta rehabilite edilebilir ve diğer duyu kayıplarında olmadığı kadar iyi şekilde geri yerine konabilir. İşitme cihazı kullanımı ve koklear implant ameliyatları başarılı sonuçlar vermektedir. Doğumsal işitme kayıpları yüzünden yeterli düzeyde duyup konuşamayacak çocuklar, işitme kaybının erken dönemde tespit edilmesi, işitme cihazı veya koklear implant yanında özel eğitim ile rehabilite edilmesi durumunda mükemmel konuşan, topluma katılmış çocuklar olarak karşımıza çıkıyorlar. Bu da biz hekimleri çok mutlu ediyor.
Bebeklerde işitme kaybı nasıl tespit ediliyor?
Anne babaların bilmesi gereken en önemli şey işitme kayıplarının yeni doğan döneminde saptanabilmesidir. Bu yeni doğan işitme tarama programı ile yapılır. Ülkemizde doğum sonrasında zorunlu olan yeni doğan işitme taraması herhangi bir nedenle yapılmadı ise mutlaka en yakın merkeze başvurularak yapılmalı, en ufak bir işitme kaybı şüphesinde ileri tetkik ve tedavi için bu konuda deneyimli Kulak Burun Boğaz ve Odyoloji Ünitesi olan bir merkeze başvurulması gerekir. İşitme kaybı ne kadar erken tespit edilirse o kadar çabuk ve iyi rehabilite edilebilir.
Bebeklerde hedefimiz ilk 3 ay içinde işitme kaybının kesin teşhisini koymak, ilk 6 ay içinde işitme cihazı kullanımını sağlamak ve ileri derecede iç kulak işitme kaybı var ise 1 yaşında koklear implant ameliyatını gerçekleştirmektir.
İşitme kaybı görülen bebeklerin anne babalarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Doğal olarak hiçbir anne baba çocuğunda işitme engeli olsun istemez ama erken rehabilitasyon ve cihazlandırma sonuçlarının çok iyi olduğu bilinmelidir. Doğuştan işitme kaybının nedenini bilmek her zaman mümkün değildir. Olası nedenleri tespit etmek açısından değerlendirmeler yapılmaktadır, ancak nedeni bulmaktan ziyade çözüme odaklanmak daha doğrudur. Çocuk küçükken cihazlandırılır ve eğitimi yapılırsa sonuçlar çok yüz güldürücü olmaktadır. Bebekler göz önüne alındığında hedefimiz ilk 3 ay içinde işitme kaybının kesin teşhisini koymak, ilk 6 ay içinde işitme cihazı kullanımını sağlamak ve ileri derecede iç kulak işitme kaybı var ise 1 yaşında koklear implant ameliyatını gerçekleştirmektir. Son yılların en önemli buluşlarından olan koklear implant Avrupa ve Amerika’da 9 aylık bebeklere de uygulanmaya başlamıştır. Sağlık Bakanlığı’nın vereceği izinler doğrultusunda ülkemizde 1 yaş olan en erken ameliyat yaşının daha erkene de çekilmesinin uygun olacağını düşünüyorum.
Koklear implant ameliyatı ve iyileşme süreci hakkında bilgi verebilir misiniz?
Koklear implant ameliyatları komplikasyon riski düşük olan 60-90 dakika süren ameliyatlardır. Koklear implant ameliyatı olmuş bebekler ve çocuklar ameliyattan kısa bir süre sonra normal aktivitelerine dönebilir. Koklear implantın iki parçası bulunmaktadır. İç parça ameliyat ile cilt altına ve iç kulakta koklea (salyangoz) içine yerleştirilir. Dış parça ise iç parçaya mıknatıs ile bağlanan ses işlemcisidir. Dış parça ameliyattan 2-3 hafta sonra hastaya özel şekilde programlanır. Dış parçanın hastanın işitme kaybının derecesi, konfigürasyonu, kokleanın yapısı gibi özellikler gözönüne alınarak ayarlanması büyük önem taşır. Bundan sonra periyodik olarak hastaların kontrolleri yapılır. Koklear implant ile elde edilen işitme düzeyi, konuşmanın anlaşılırlığı, çocuk hastalarda dil ve konuşma gelişimi test edilir ve gerekli durumlarda program değiştirilebilir. Koklear implant ameliyatı bir son değil aslında her şeyin başlangıcıdır.
Koklear implant ameliyatı olmuş çocuklarda dikkat edilmesi gereken konular nelerdir?
Koklear implantlı çocuklarda orta kulak iltihapları hemen tedavi edilmelidir. Bunun yanı sıra menenjit için mutlaka aşı yaptırılmalıdır. Çocuk uygun sportif ve sosyal faaliyetlere özendirilmelidir, ancak baş ciddi darbelere karşı korunmalıdır. Yine günümüzde firmaların sunduğu suya karşı koruyucu kılıflar ile çocukların duyarak yüzmeleri mümkündür. Çocukların yaşıtları gibi normal hayatlarına devam etmeleri ve sosyalleşmelerinin sağlanması, bu çocukların toplumdan soyutlanmamaları için gereklidir.
Ülkemizde ikinci koklear implant karşılanıyor mu?
Çift taraflı duymanın ve ne gibi avantajları var?
Şu anda ülkemizde SGK’nın kuralları gereği koklear implantlar tek taraflı uygulanıyor. Ama sonuçta iki kulaklıyız, iki taraftan duyuyoruz ve iki taraftan duyduğumuz sesler beynimizde birleştiriliyor, daha güçlü oluyor ve daha iyi anlıyoruz. Bunun yanında çift taraflı işitmek bize yön tayinini sağlıyor ve bu şekilde her taraftan gelen sesleri özellikle kendimizi korumak için, tehlikeye maruz kalmamak için ayırt etmemizi sağlıyor.
Ve örneğin bütün çocuklar, işitme engeli teşhisi konulursa çift taraflı cihazlanıyorlar. Artık tek taraflı cihaz uygulaması da haklı bir nedeni yoksa yapılmamaya çalışılıyor. Bu nedenle ideali, özellikle çocuk hastalarda, çift taraflı koklear implant uygulaması. Bu şekilde rehabilitasyonları da çok daha kolay oluyor.
Bu arada bazı ailelerin şöyle bir endişesi oluyor: “Biz bir kulağına implant yaptıralım, gelişsin; karşı tarafını da ileride kök hücre veya gen tedavisi çıkarsa ona saklayalım.” Bu çok doğru bir yaklaşım değil. Gen tedavisi ya da kök hücre tedavisi ile ilgili pek çok çalışma var, pek çok hayvan deneyi var ama halen insanda uygulaması yok. Bu ne zaman hayata geçecek bilmiyoruz. Ama bu arada merkezi işitme sistemimizin gelişimi için yaş son derece önemli. O nedenle bu yaşı geçirmemek lazım. Eğer profesyoneller herhangi bir şekilde çift taraflı implant imkanı sunuyorsa bunu da reddetmemek lazım çünkü dil gelişimimiz ilk 4 ila 5 yaşta tamamlanıyor. Ondan sonraki çabalar çok fazla sonuç vermiyor.
Genelde önerilen diğer önemli bir konu, diğer kulağa implant olanağı yoksa, mümkün olduğunca işitme cihazı kullanmak lazım. Çünkü ileride o tarafa implant yapılabilir. Ya da başka bir nedenle o kulağa ihtiyaç olabilir. Bu kulağı devamlı uyarmak gerekiyor. Bunun tek yolu da implant ya da işitme cihazı. Bizim vücudumuz şu sistemle çalışır; eğer bir organ uyarılmazsa o organ geriler. O nedenle bunu ihmal etmemek lazım.
Aslında implant takıldığı zaman çocuklar ya da yetişkinler işitme cihazına ihtiyaç duymuyorlar, çünkü implanttan çok güzel ve iyi bir ses geliyor ama bu işitme cihazını taktırmak için de çabalamak lazım. Özellikle burada anne ve babalara görev düşüyor. Çocuk takmak istemese bile elden geldiğince bu konuda çaba göstermek lazım. Tabi ki diğer kulakta özel bir durum olabilir; ameliyatı yapan klinik bunu bir sebepten istemeyebilir. O durum dışında bunu mutlaka ihmal etmemek lazım. Ama başta söylediğim gibi özellikle çok ileri derecede işitme kaybı varsa ideali ve gönlümüzden geçen bizim bu çocuklara bilateral, çift taraflı, her iki kulağa da implant yapılması, çocukların biz nasıl duyuyorsak çift taraftan duyması ve bunun keyfini sürmelerini istiyoruz.
Bizlerle paylaşmak istediğiniz başka bir şey var mı?
Koklear implant ameliyatı ile çok iyi sonuçlar elde edildiğini tekrar vurgulamak istiyorum. Koklear İmplant Derneği’nin düzenlediği pikniklere katıldığımda 13-14 yıl önce ameliyatını yapmış olduğum bebeklerin şimdi genç olduklarını görmek, onların sosyalleşmesine, yabancı dil öğrendiklerine, müzik aleti çaldıklarına şahit olmak bizleri çok mutlu ediyor. Anne babalara da tavsiyem öncelikle işitme kaybının erken tanısı için mutlaka önerilen testlerin yapılmasını sağlamalarıdır. Eğer tanı kesinleşirse işitme cihazı ve koklear implant kullanımı ve eğitim programlarının düzenli takip edilmesi ile güzel sonuçlar alınacağı bilinmelidir.